Sakarya’nın Kaynarca İlçesinde değerli öğretmen arkadaşım Cevdet ŞEN’le hazırladığımız “Bir Bardak Çay” projemiz. Projemizle Sakarya ili genelinde yarışmaya katılıp takdir belgesi ile ödüllendirildik (Proje’de veli, öğrenci ve öğretmenlerle yapılan görüşmeler görüntülü olarak kaydedilip yazıya ayrıca aktarılmıştır).
Mevcut Durum: Okullarımız veli fakiri. Çocuklar her gün okula gelip gidiyor. Birçoğu nereye, niçin gittiğini tam olarak açıklayamıyor. Öğrencilerimizin net bir hedefi yok. Tam olarak neyi istediklerini, ne olmak istediklerini bile anlatamıyorlar. Birçok velimizin bu durumdan ya haberi yok, ya da umursamıyorlar. Çocuklarını gönderdikleri okullara ve öğretmenlere karşı bir çekingenlik sürüp gidiyor. Okula gidip öğretmenleriyle birebir görüşme yapmaya velilerimizin büyük bir bölümünün cesareti yok. Okulun sınırları içine girip çocuklarının öğretmenlerine onların durumlarını sormaya, çocuklarının evdeki durumları hakkında bilgi vermeye pek çoğu ya cesaret edememekte ya da kendince yeterli zaman bulup ziyaret yapamamaktadır. Bu sahipsizlik içinde öğretmenler bir tarafta, veliler bir tarafta eğitim öğretim devam edip gidiyor. İdeal velilerimiz de yok değil. Hafta içinde belli aralıklarla okula gelenler, yolda alış verişte görüp de çocuğunun durumunu soranlar veya çocuğu hakkında bilgi verenler… Ama bunların sayıları öğrencilerin geneline göre çok az kalıyor.
Projenin tam metnini pdf olarak indirebilirsiniz:
http://www.kenanakarslan.com/wp-content/uploads/2015/08/Bir-Bardak-Çay.pdf
Eğitimciler olarak, veli-öğretmen-öğrenci diyaloglarının gelişmesi gerektiğini her zaman ve her yerde büyük bir cesaretle anlatmaktayız. Velilerimiz de bu diyalogların gerekliliğini her fırsatta ifade etmekteler. Ama bu iki kesim bir türlü bir araya gelip öğrenciler için ki; onlar bizim ve kendilerinin geleceğidirler, bu ülkenin gelecekteki yönetici, mühendis, avukat, memur, öğretmen, işçi, çiftçi, bakan, başbakan hatta cumhurbaşkanıdırlar, bir araya gelip de verimli çalışmalarda bulunamamaktadırlar.
Kaynarca bölgesinde süt inekçiliği oldukça yaygındır. Halk geçiminin bir kısmını sütçülükten elde etmektedir. Bu nedenle ineklerinin rahatsızlanması durumunda aynı saat içinde, en geç üç-dört saat içinde bir veterinere danışmakta ya da veterineri ahırına getirtmektedir. Bunun için hiçbir masrafı düşünmemektedirler. Bu gayret sonucu meydana getirdikleri hayvanlarını, servetlerini bırakacakları çocuklarına aynı hassasiyeti göstermemektedirler. Bu da gösteriyor ki velilerimiz kısa vadedeki olaylara karşı duyarlıdır ve gerekli tedbiri almaktadır. Çocuklarının uzun bir zaman alan eğitimlerinin gerekliliğini ve hassasiyetini yeterince kavrayamamaktadır. Bunda velilerin bilinçsizliği yanında eğitimcilerin velileri bilgilendirmemesi de rol oynamaktadır.
Karşılaşılan Sorunlar: Proje için velilerle yaptığımız ön görüşmelerde, velilerimizin tamamı bu çalışmanın çok yerinde olduğu ifade etti. Fakat kendilerine sorular yöneltildiğinde düşüncelerini aynı netlik ve akıcılıkla sunmakta zorlandılar. Bazı velilerimiz de sorulara cevap verme yerine kendi sorunlarını dile getirme yoluna gittiler.
Proje kapsamında elliye yakın veli-öğrenci ziyareti yapmayı düşünmüştük. Kendi sınıflarım dışında geçmişte ziyaret edilmiş öğrenci sayısının azlığı da bu proje için ziyaret edilen veli sayısını kısıtladı.
Ev ziyaretlerinde ilçe merkezindeki öğrencilerin yanında daha çok köylerdeki öğrencilerin ziyaret edilmesi programa alındı. Bu da doğal olarak köylere gidiş dönüşlerde ulaşım sorunlarının olmasına neden.
Projenin Kapsamı: Eğitim öğretimde istenen başarıya ulaşılmasındaki en önemli etkenlerden biri, okul-veli-öğrenci-öğretmen diyaloglarının çok iyi bir yapıda olmasıdır. Bu diyaloglar anaokulu, ilköğretim, lise hatta üniversitede bile sürekli canlı tutulmalıdır. Öğrenciler hangi eğitim basamağında olursa olsun yaşadıkları ortamlardan etkilenmişlerdir. Bu etkilenmenin olumlu olması eğitim öğretimde başarının artmasına neden olur. Başarının boyutu ne olursa olsun her eğitim basamağında istenmekte ve oluşumu için gayret gösterilmelidir. Bu bağlamda proje her eğitim basamağında uygulanmalıdır ve uygulanabilecek yapıdadır.
Projenin Güçlü ve Zayıf Yönleri: “ Bir Bardak Çay” projesinin fikrini ortaya çıkaran etkenler daha önce yapmış olduğum ev ziyaretlerinin sonuçlarını hem o günlerde hem de bugünlerde görmemdir. Bu ziyaretleri 1999 – 2000 ve 2001- 2002 eğitim öğretim dönemlerinde dördüncü sınıfta alıp beşinci sınıftan altıncı sınıfa gönderdiğim öğrencilerde yaptım. Bugün ziyaret yapılan ilk grup öğrencilerim lise 2. sınıfta, ikinci grup öğrencilerim ilköğretim 8. sınıftadırlar. Bu öğrencilerle hala diyaloglar sürdürülmektedir.
Sınıf öğretmenini değiştiren veya okulumuzdan mezun olan diğer öğrencilerin bazıları okul önünden geçerken okula ve öğretmenlere karşı gösterdikleri ilgisiz, biraz da bilerek yapılan olumsuz hareketler ziyaret edilen öğrencilerde görülmemiştir. Hatta ev ziyaretleri yapan öğretmenler ziyaret edilmekte şu anki mevcut durumları hakkında bilgi vermektedirler.
Ziyaret yapılan öğrencilerin diğer öğrencilere göre okul içinde ve okul dışında öğretmenlerine ve diğer öğrencilere karşı daha samimi yaklaşımlarda bulundukları, bazı öğretmen arkadaşların bu öğrencilerle teneffüslerde sohbet ettikleri görülmektedir. Nedeni sorulduğunda; “Bu çocuklarda diğerlerinde olmayan bir samimiyet var. Onlarla konuşurken gerçekten konuşmayı arzu ettiklerini hissediyoruz. Ama diğer öğrencilerin bizimle konuşurken zaman geçirmek, bizi meşgul etmiş olmak, belki de biraz dalga geçmek amacında olduklarını anlıyoruz.” cevabını veriyorlar.
Bir Bardak Çay projesini beraber hazırladığımız İngilizce öğretmenimiz Kenan AKARSLAN daha önce benim bu öğrencilerimin derslerine hiç girmedi. Öğrencileri proje kapsamında ziyaret ettikten sonra “ Çocuklar beni görünce selam veriyor. Halimi soruyorlar. Ne ilginç, bu çocuklar daha önce yanımdan geçer giderlerdi. Şimdi geçip gitmek bir yana ta uzaklardan seslenip benimle konuşmak istiyorlar. Hiç farkında da olmazdım. Ama şimdi sanki daha önce yıllardır görüşüyormuşuz gibi davranıyorlar. Niye daha önce ziyaret etmemişiz bu çocukları.” İfadelerini sık sık kullanmaktadır.
Süreklilik: İnsanın var olduğu her devirde ve her yerde eğitim olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Eğitimin sürekli geliştirilmesi toplumların gelişimi için esastır ve zaruridir. Eğitimini geliştirmeye gerekli gayreti göstermeyen toplumlar eninde sonunda başka toplumların egemenliği altına girmeye mahkumdurlar. Bu mahkumiyet o toplumun yok olması demektir. Yarın tarih sahnesinden silinmeyi istemiyorsak bugünden başlayarak eğitimimizi mevcut toplumların eğitiminin en üstüne çıkarmayı hedef almalı ve bu konuda her türlü imkanlar seferber edilmelidir.
Bir Bardak Çay projesinde belirtilen veli –öğrenci ziyaretleri mutlaka daha önceleri de düşünülmüş ve ferdi olsa da uygulamaya konulmuştur. Belki bu konuda daha geniş çalışmalar da
yapılmıştır. Bizim çalışmamızda bizzat veli ve öğrencilerle görüşülmüş yıllar içinde uygulamaya devam edilmiş. Sonuçlar bizzat tarafımdan gözlemlenmiştir. Çalışmanın bir kısmı görüntülenmiştir. Bu nedenle bu çalışmamız bu konuda yapılacak daha detaylı ve daha kapsamlı gelecekteki çalışmalara bir ışık olacağı kanısındayım.
İzleme ve Değerlendirme: Çalışmalar düzenli bir plan doğrultusunda yapılmalı, kayıtları düzenli olarak tutulmalıdır.
Ziyaretler birinci kademe için, sınıf öğretmeni ve varsa rehberlik öğretmeni yoksa ikinci bir öğretmenle yapılmalıdır. İkinci kademe ve ortaöğretimde şube sınıf öğretmenleri tarafından yapılmalıdır. Ziyaretler esnasında öğrenciyle ilgili dosyalar öğrenci evinde, öğrenci ve veli ile birlikte doldurulmalıdır. Ziyaretten önce öğrenci iyice gözlemlenmeli, olumsuz, hatta olumlu davranışları kaydedilmelidir. Ziyaretten sonra da yapılan gözlemler düzenli olarak kaydedilmelidir. Öğretmenlerin tayini veya değişimi halinde gerekli bilgilerle beraber tutulan dosyalar yeni öğretmene aktarılmalıdır, yapılan çalışmalar, gelinen noktalar ayrıntılarıyla belirtilmelidir.. Bu çalışmalar aynı zamanda okul arşivine kopyalanarak kaydedilmelidir. Bilgiler, rehberlik öğretmenlerine ve uzmanlarına zaman zaman aktarılmalı, karşılıklı değerlendirmeler yapılmalıdır. Ayrıca yapılan ziyaret sayısı, ziyaretten önceki ve ziyaretten sonraki davranışlarda meydana gelen değişmeler milli eğitim müdürlüklerinde kayıt altına alınmalıdır. Kayıtlara göre ziyaretlerin arttırılması, ziyaret şeklindeki değişiklikler, ziyaretlerin kontrolü, ziyaretlerin desteklenmesi gibi konulara yön verilmelidir.
Sonuç Göstergeleri: Öğrenci-veli –öğretmen görüşmeleri neticesinde;
Çağdaş eğitim anlayışında sadece öğretmen-öğrenci ikilisinin katılımıyla değil, öğretmen-öğrenci-aile üçlüsünün aktif katılımıyla daha verimli bir eğitim süreci oluşturulabileceği kabul edilir.
Toplumdaki bazı veliler, günlük işlerinin yoğunluğunu öne sürerek öğrenciyi ve öğretmeni okul ortamında ziyaret etmekte gevşek davranmaktadırlar. Buna rağmen öğrencilerinin, öğretmenleri ve eğitim konusunda söyledikleri olumsuz düşünceleri, ‘öğretmenler yaptıysa doğrudur, sen ne yaramazlık yapmışsındır kim bilir!’, şeklindeki yaklaşımlarla öğretmene tam destek verdiklerini öğrencilere hissettirmektedirler. Bu yaklaşım da öğrenciye bahane ve şikayet fırsatını kapatmakta ve onların eğitime odaklanmalarını sağlamaktadır. Bu informal olan bir veli-öğretmen bağlantısıdır. Bilgisayar çağında yaşadığımız şu dönemde öğrencilerimizin her alanda gelişmesi için artık öğrenci-veli-öğretmen ilişkilerinin belli bir program çerçevesinde formal olarak yapılması gerekir. Temel amacı bunu gerçekleştirmek olan projemizde bir yıl, üç yıl ve beş yıl önceki veli-öğrenci ziyaretlerimizin bugüne yansıyan sonuçlarından veli-öğrenci ve öğretmenler bazındaki değerlendirmelerinden birkaçı şu şekildedir;
“Öğretmeni çocuktan şikâyetçi olsa velisi okula gidip öğretmeniyle görüşmüyor. Toplantıda veli çocuğunun durumunu söyleyemez ve öğretmeninden çocuğun şikâyeti varsa orda da öğretmeninden şikâyetçi olduğunu belirtemez. Ama bu şekil görüşmelerde size ayrıntılı bu şikâyetleri dile getirir bu şekilde sorunları izah eder, söyleyebilir.”, (Aziz KARADENİZ -Veli).
“…öğretmen ziyaret ettikten sonra çocukta bir gurur olur. Öğretmenin böyle, ne bileyim, onu okulda görmesini ister gibi bir duygu olur, çocukta o yüzden okula gitmek ister.” (Faruk KARADENİZ -Öğrenci).
“…öğretmen arkadaş eve geldiği zaman… çocuk boş bırakılmadığını görüyor, boşa gidip gelmediğini görüyor. Yani velim olsun, öğretmenlerim olsun ‘benden bir şey beklediğinin bilinci’ne varıyor.”
Mülazim BOYACI (Veli).
“Şimdi Ramazan öğretmen eve geldiği zaman çok sevinçliydi çok heyecanlıydı o gün. Sevinçli yaşadı o gününü. İşte konuşmalar oldu, bitti, ‘anne’ dedi ‘gördün mü?’ dedi… ben bir bakıma bir baktım. Çamaşırlarını düzeltmiş, hepsini ayrı ayrı. Sonra kitaplarını böyle düzenli koymuş. Hayret ettim ya dedim bir gelişme var dedim bunda bu çocukta dedim ya! Dışardan geliyor, güzel. Ayakkabılarımı diyor düzelteyim diyor, ne bileyim yani çok iyi bir şey bir anlaşma bir düzleşme (düzelme) oldu. Sonra iletişimi… daha iyi bir kaynaşma, yani karşısında bir yabancıyla, gördüğü yabancı bir insana karşı yaklaşımı daha iyi bir yaklaşımdı.” (Ramazan AKSAKAL –öğrenci-’ın annesi.
“Sizce öğretmen nedir yani, Cevdet Bey gelmeden önceki öğretmen tanımı nedir şimdiki öğretmen tanımı nedir?”
“- Cevdet Beyle tanışmadan önce öğretmen sadece dersine girip dersini anlatan, öğrenci ister alsın almasın fark etmez o sadece konuyu anlatır. Ama şu andaki öğretmen kavramım; öğretmenin sadece derste değil de öğrencinin sosyal yaşantısını, ailevi durumunu… öğrenci hakkında daha çok bilgi edinen sadece dersiyle değil de onun ailesiyle her şeyiyle ilgilenen birisi olduğu…” Mesut YERLİKAYA (veli, Belma’nın abisi).
“-Okul hayatımda öğretmenimi kendime daha yakın hissettim. Ailemde, bazen arkadaşlarıma anlatamadığım sorunlarımı anlattım. Başkasına danışamadığım şeyleri öğretmenimle paylaştım.” (Belma YERLİKAYA -öğrenci)
“-Derslerine de çalışıyor. Çalışmadan olur mu? Ona göre sıkı sarıldılar, çalıştılar. Ya, sizin geldiğinizle gelmediğiniz farklı oluyor yani herhalde!” (Sema AYAZ’ın annesi)
“-Ona karşı daha saygı.., saygı zaten var her öğretmene karşı ama sevgin de çoğalıyor sonuçta. Ona karşı daha dikkatli oluyorsun. Hata yapmamaya çalışıyorsun. Derslerinde daha başarılı olmaya çalışıyorsun. En azından onun gözde öğrencisi olmaya çalışıyorsun.” (Derya ERBAŞ (öğrenci)
“Nihayetinde senin için geldiler buraya. Bu kadar yolu teptiler, geldiler. Ne hissettin?
“-Direkt, sadece benim için uğraşıyorlarmış gibi, benle ilgileniyorlar ve benim okumamı istiyorlar gibi.” (Resul YOLCU -öğrenci)
“-‘Okumak istemiyorum’, diyor bana, annesine, babaannesine. Öyle söylüyormuş. Yani bu öğretmenler telefon ettiler, geleceğiz, deyince ben biraz bunun üzerine gittim o gün. Tamam, iki saat kadar, ‘tamam ben okuyacağım’ dedirtemedim çocuğa. Neyse o akşam geldiler. Onun konuşması 10 dakika sürmemiştir. “Okuyacağım” dedi çocuk.”
(Reşat YOLCU-veli, Resul’ün babası),
“-E, durumunu öğrenmek için okula da gelebilirsiniz ki siz evvelden geliyordunuz sık sık.
-Geliyordum.
-Şimdi gelmiyorsunuz ama..
-İsteyen yok…”(Büşra’nın dedesi)
“Bu çocuklarda diğerlerinde olmayan bir samimiyet var. Onlarla konuşurken gerçekten konuşmayı arzu ettiklerini hissediyoruz. Ama diğer öğrencilerin bizimle konuşurken zaman geçirmek, bizi meşgul etmiş olmak, belki de biraz dalga geçmek amacında olduklarını anlıyoruz.” (Gökşen HÜR- Fen Bilgisi öğretmeni).
“ Çocuklar beni görünce selam veriyor. Halimi soruyorlar. Ne ilginç, bu çocuklar daha önce yanımdan geçer giderlerdi. Şimdi geçip gitmek bir yana ta uzaklardan seslenip benimle konuşma istiyorlar. Hiç farkında da olmazdım. Ama şimdi sanki daha önce yıllardır görüşüyormuşuz gibi davranıyorlar. Niye daha önce ziyaret etmemişiz bu çocukları.” (Kenan AKARSLAN-İngilizce öğretmeni).
Faaliyetin Uygulanacağı Yer: Faaliyet, öğrencilerin yaşam alanlarının gözlemlenmesi, eğitimcilerin eğitim öğretim amacıyla her türlü çalışmayı yapabileceklerinin öğrenciler ve veliler tarafından bilinmesi, onların da ellerinden gelenleri yapmalarının gerekliliğinin kavranması amacıyla evlerinde gerçekleştirilmelidir.
Zamanlama ve Maliyet: Ev ziyaretlerinin amacına ulaşabilmesi için sınırlı olmayan bir zaman dilimine ihtiyaç vardır. Ziyaretlerin daha rahat olabilmesi için akşam saatlerinin seçilmesinde fayda var. Bu da mesainin dışında bir çalışma yapılması demektir. Ziyaretler velilerle görüşülerek iki tarafça uygun görülen zamanda yapılabilir.
Öğrencilerin evleri okula farklı mesafededirler. Bazı evlere yaya, bazılarına ise araçla gitme zorunluluğu vardır. Bu konuda öğretmenlerin maddi olarak desteklenmesi gerekmektedir.
Öğretmenleri mağdur etmemek için projenin uygulanması durumunda ek ücret ödenmesi ve bu ücretin belirlenmesinde yevmiye ve dolmuş ücretlerinin baz alınması uygundur.
Projenin masrafları okul aile birlikleri tarafından karşılanabileceği gibi milli eğitim müdürlükleri, ilçelerde kaymakamlıklar, illerde valilikler tarafından oluşturulacak ek bütçelerle de karşılanabilir.
Bugün var olan ülkemizi yarın bugünün öğrencilerine bırakacağımızı, bırakmamız gerektiğini düşündüğümüz zaman bu proje için veya eğitimin geliştirilmesi için yapılacak diğer projeler için gerekli bütçenin ayrılmasının zorunluluğu ortaya çıkar.
Faaliyetin Sorumluları: ‘Bir Bardak Çay’ projemiz anasınıfı, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin tamamında uygulanabilir. Uygulama alanının genişliği ve proje hedefinin önemi göz önüne alındığında bu faaliyetin büyük bir kontrol gerektirdiği ortaya çıkar. Bu nedenle sorumluluğun da paylaşılması gerekmektedir. Projenin uygulanma aşamasından sınıf öğretmenleri, şube sınıf öğretmenleri, rehber öğretmenler, okul-aile birliği sorumlu olmalıdır. Okul müdürü veya müdür yardımcısı, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde şube müdürü projenin kontrolünden, takibinden, değerlendirilmesinden, finansal kaynak sağlanmasından sorumlu olurlar.
Projenin Hedefleri: Yukarıdaki çalışmalarımızın hedefi;
Bireyleri toplumun bir parçası haline getirmek,
Yardımlaşma duygusunu geliştirmek,
Bireylerdeki aitlik duygusunu geliştirerek başarıyı arttırmaktır.
Beraber içilen ile birçok şey değişebilir.
Bu proje ile bizler (Kaynarca Merkez İ. Ö. Okulu sınıf öğretmeni Cevdet ŞEN, İngilizce öğretmeni Kenan AKARSLAN) eğitimin gelişmesi için bir şeyler yapmayı amaçladık. Bizler projede belirttiğimiz çalışmaları okulumuzda zaman zaman uygulamaktayız. Bu konuda farklı uygulama yapan öğretmenlerin, kendimizi geliştirmek için çalışmalarını bizimle paylaşmaları, proje ile ilgili eleştiri ve önerilerini aşağıdaki adres ve telefonlarımız aracılığıyla bize ulaştırmalarını rica ederiz.
Cevdet ŞEN: Merkez Mahallesi Kocapınar Caddesi No:31, D:4 Kaynarca/SAKARYA
E-mail: malezcevdetsen@mynet.com
Tel: 0 536 426 26 91
Kenan AKARSLAN: Merkez İlköğretim Okulu
Kaynarca/SAKARYA
E-mail: kenanakarslan@hotmail.com
Web: www.kenanakarslan.com
Tel: 0 507 624 **** (Yeni)