english with chess with english

two in one! Learn English and chess basics together.
ikisi bir arada! İngilizce ve satranç temellerini bir arada öğrenin.

İngilizceyle satranç, satrançla ingilizce öğrenin

Temel ingilizce ile temel satranç öğretimi. Bu bölümde harflerden a, b, c, d, e, f, g, h ve sayılardan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8’i öğreneceksiniz. Ayrıca koordinat ve satranç tahtasındaki kare şeklini de göreceksiniz:

Hello Good bye I am … /I’m … / I am not … I’m from … İngilizce kendini tanıtma videosu ama satranç taşlarıyla. İyi seyirler:

Satranç öğrenirken there is there are kullanarak vardır demeyi öğrenin. Siyah ve beyaz renkleri de extra :)))

Bu bölümde satranç taşları At ve siyah piyon wh- soruları kullanarak tanışıyorlar. Diyalogda aile tanıtımı var. What’s your name? How are you? How old are you? Who is your favourite … ? Could you introduce your family? S/he likes/ I can … I want t o… kalıplarını videoda dinleyebileceksiniz.

simple present affirmatives with chess satrançla geniş zaman

Bu videoda satranç taşlarımız bize diyaloglarında geniş zamanı örneklendiriyor. Sadece bu kadar değil. Satrançta temel teknik terimlerde var: “move, capture, make a blunder…” Maç heyecanını ingilizcenizi pekiştirirken yaşayın:) İyi seyirler.

‘Satrançla ingilizce’ videolarımıza çoban matını geniş zaman olumlu ve olumsuz cümlelerle anlatarak devam ediyoruz. Bu sefer bir misafirimiz var. Oğlum Utku. İyi seyirler.

comparatives and superlatives with fool’s mate aptal matı ile ingilizce karşılaştırma

İki hamlede oyunu bitiren satrancın en hızlı matı; Fool’s Mate ya da Tembel Matı diğer adı da Aptal Matı’yla ingilizce comparative ve superlativeleri pekiştiriyoruz. Geniş zaman olumlu cümlelerde var bu videoda.

a bloody chess story in English; kanlı bir satranç hikayesi ingilizce

In this video, we tell you a story in English using chess game and pieces. Bu videomuzda size ingilizce bir hikayeyi satranç oyunu ve taşları kullanarak anlatıyoruz.

Altyazılar

I remember it. It was a bloody war. Whites started everything. First, one of
our pawns was killed. He was my friend. He used to live next square. Our
king ordered us to defend our lands and we started to fight. They attacked one by one. Pawns, then horses, knights on horses… Their defence was tough. They had castles and they had bishops. They attacked, attacked, and attacked. We had little to do. Then, our Knights died one by one. I still remember them. I still remember their screams. Everything has ended here. They captured our King. Just, I think I remember everything. I feel that this has happened to us before. And I feel that this is not going to be the end. I feel that it’s gonna happen again. So sorry.

Hatırlıyorum. Kanlı bir savaştı. Beyazlar başlattı her şeyi. İlk olarak piyonlarımızdan biri öldürüldü. O benim arkadaşımdı. Yan karede yaşardı. Kralımız bize topraklarımızı savunmamızı emretti ve savaşmaya başladık. Tek tek saldırdılar. Piyonlar, sonra atlar, atlarıyla şövalyeler … Savunmaları sağlamdı. Kaleleri vardı ve filleri vardı. Saldırdılar, saldırdılar ve saldırdılar. Yapacak çok şeyimiz yoktu. Sonra şövalyelerimiz birer birer öldü. Onları hala hatırlıyorum. Çığlıklarını hala hatırlıyorum. Burada her şey bitti. Kralımızı yakaladılar. Yalnız! Sanırım her şeyi hatırlıyorum. Bunun daha önce başımıza geldiğini hissediyorum. Ve bunun son olmayacağını hissediyorum. Bunun tekrar olacağını hissediyorum. Çok üzgünüm.