Tag Archives: read these books

Okuduğum Kitaplar

Çevresindekilere hangi kitapları okumalıyım, ne önerirsiniz diyenler! Buraya okuduğum ve beğenip tavsiye ettiğim kitapları yazacağım. Bence insanlar bu kitapları okumadan hayatı tanıyorum, iyi kitap okurum dememeli. Bu liste daha uzayıp gidecek. Bazıları 100 temel eser listesinde de var. Şimdilik karışık yazıyorum. Dil biliyorsanız eserlerin orijinallerini okumanızı tavsiye ederim. Kitapları sadece okumakla kalmayın. Kitapla ilgili yorumlar (sparknotes.com, wikipedia.org) yayınlayan sitelerden semboller, yazarları vb. mutlaka tamamlayıcı olacaktır. Okumanın dışında ilgili film, tiyatro, animasyon ne varsa takip edin. Bu şekilde daha çok zevk alacaksınız. Ayrıca kitapları okumadan önce yazarı hakkında mutlaka kısa da olsa bilgilenin. Kitap hangi şartlarda, hangi ortamda (ülke, savaş ortamı) yazılmış ve bu öğeler kitaba nasıl yansımış olabilir sorgulayın.

OKUMUŞ OLDUĞUM KİTAPLAR

1- Dönüşüm, Franz KAFKA (“The Metamorphosis”; Orijinal dili Almanca “Die Verwandlung”)

Filmi var mı bilmiyorum araştıracağım. Kitabın bende bıraktığı en önemli izlenim: İnsanların çevresine yabancılaşması, para ve işin insanların bize bakışını etkilemesi, insanların bizi dış görünüşümüze veya düşüncelerimize göre yargılamaları.

2- Fareler ve İnsanlar, John STEINBECK (Orijinal: “Of Mice and Men”)

Filmi kitaptan daha güzel bence. John Malkovich’i bu filmle tanıdım ve harika bir performans sergilemiş. Steinbeck’in okuduğum tüm hikayelerinde yaşadığım şu: Her şey sıradan giderken sonuna kadar sabrederseniz şok oluyorsunuz. İşte o an değdi diyorsunuz okuduğunuza ve sabrınıza.

3- Son Yeniçeri, Reha ÇAMUROĞLU

Bana tarih okumayı sevdiren belkide ilk kitap. Bu kitaptan sonra bir sürü tarihi roman aldım. Yeniçerilerin tarihini çok duygulu bir şekilde anlatmış Çamuroğlu. Hatta ağlamıştım sonunda. İki veya üç defa okudum kitabı, bir kez daha okumayı düşünüyorum:) Kitabı okurken biraz Osmanlı tarihi okuyorsunuz ama bambaşka bir dille. Farketmeden öğreniyorsunuz tarihi. “Muhteşem Yüzyıl” dizisi de etkileyici hikayesi içinde çok şey öğretti bize. Onun gibi bir şey yani bu kitap. Bence Son Yeniçeri, alanında (kurgu, senaryo, giysi tasarım vs.) uzman kişiler tarafından sinema filmine çevrilmeli. Ben böyle bir filmin klasikler arasına gireceğini (eğer yanlış kişilerin eline düşmezse) düşünüyorum.

4- İnsan Nasıl İnsan Oldu, M. ILIN ve E. SEGAL (Orijinal adını bulamadım. Ancak yazarlar Rus.)

İnsanın bugüne kadar insan olma yolculuğunu derli toplu, bilimsel ve anlaşılır şekilde anlatmış yazarlar. Lise yıllarımda okumuştum ve dünyayı sorgulamamı sağlamıştı. Bu günlere insanlık olarak nerelerden ve nasıl gelmişiz merak ediyorum diyorsanız mutlaka okuyun.

5- Frankenstein, Mary SHELLEY

İlk olarak filmini -1994 yapımı olandı sanırım-izlemiştim (şimdi 2014 versiyonu da var, onu da izleyeceğim) , kitabını sonradan okudum. Muhteşem bir kitap, muhteşem bir film. Yani filmin ayrı bir güzelliği, kitabın ayrı bir özelliği var. Okuyup da dünyayı, evreni, canlılığı; bilim ve teknoloji ile ahlaki değerlerin ilişkisini sorgulamadıysanız konuyu anlamamışsınızdır bence.

6- Gazap Üzümleri, John STEINBECK (Orijinal: “The Grapes of Wrath”)

Filmi yapılmış ama çok eski. Steinbeck’in okuduğum tüm hikayelerinde yaşadığım şu: Her şey sıradan giderken sonuna kadar sabrederseniz şok oluyorsunuz. İşte o an değdi diyorsunuz okuduğunuza ve sabrınıza. Gazap Üzümlerini okuyordum. Son sayfaya geldim. Eee, ne özelliği varmış bu kitabın diye düşünürken “darbe”yi yedim:) Dediğim gibi sonuna kadar sabredin. Sonu size bana olduğu kadar şok edici gelmezse üzülmeyin. En azından 1930’larda Amerikalı’ların neler çektiğin görürsünüz. Amerikalıların bu günlere lay lay lom gelmediğini neler yaşadığını okumuş olursunuz.

7- İki Şehrin Hikayesi,  Charles Dickens (Orijinal: “The Story of Two Cities”)

Birkaç filmi yapılmış ama çok eski. Son Yeniçeri için yazmıştım ya bana tarihi sevdirdi diye. Bu da o kitaplardan. Hep duyardım “İki Şehrin Hikayesi” diye ama bu iki şehir hangisidir, kitap neyi anlatır bilmezdim kimse de söylemedi zaten. Bu kitapta da Fransızların zamanında neler çektiğini göreceksiniz. Fransız İhtilali 1789’da oldu diye papağan gibi ezberleriz ama hangi şartlarda kimler yapmış bilmeyiz. Bari bu kitabı herkes okusun da medeniyet yolu çiçekli bir yol olmamış Avrupa’ya görelim, ders çıkaralım. Onların acı tecrübelerini biz yaşamadan Demokrasi ve çağdaşlığa ulaşalım. “1930’larda Amerikalı’ların neler çektiğini Gazap Üzümleri’nde görürsünüz. Amerikalıların bu günlere lay lay lom gelmediğini neler yaşadığını okumuş olursunuz.” demiştim. Bu kitap da aynı şeyi Avrupalılar açısından gösteriyor.

8- Hayvan Çiftliği, George ORWELL (Orijinal: “Animal Farm”)

Bence alın hemen okumaya başlayın, bana İKTİDARLARIN yaptıklarını hatırlattı şimdiden.

“Animal Farm

Animal Farm, known at the beginning and the end of the novel as the Manor Farm, symbolizes Russia and the Soviet Union under Communist Party rule. But more generally, Animal Farm stands for any human society, be it capitalist, socialist, fascist, or communist. It possesses the internal structure of a nation, with a government (the pigs), a police force or army (the dogs), a working class (the other animals), and state holidays and rituals. Its location amid a number of hostile neighboring farms supports its symbolism as a political entity with diplomatic concerns.”

1 SparkNotes Editors. “SparkNote on Animal Farm.” SparkNotes LLC. 2007. http://www.sparknotes.com/lit/animalfarm/themes.html (accessed July 19, 2014).

Hikayenin özü:  “Hayvan Çiftliği”,  tüm toplumsal yapılarda bir yöneten, bir yönetilen, yönetilenleri sınırlandırmaya yardımcı kuvvetler (polis, asker vs.), çalışan sınıf, devlet törenleri ve  düşman komşular yaratıldığına dair bir alegori.

Bu çerçevede demokratik yöntemlerle dahi gelse, yöneticilerin nasıl diktatörleştiğinin, bu diktatörlüklerine rağmen nasıl yönetilenlere rağmen başta kalabildiğinin harika bir aynası. Okurken bu yıllarda kafamda kimler canlanmadı ki 🙂

9- Kelimebaz-1, Sevan NİŞANYAN

Dilimizdeki birçok kelimenin ilginç arkeolojik tarihini titiz çalışmalarıya sunmuş Nişanyan. Çok ilginç kelime hikayeleri var. İnanılmaz bağlantılar kuruyor diller arasında kelime alışverişiyle ilgili. Nişanyan’ın özellikle Atatürk ve onun Türk Dili üzerine çalışmalarını çok sert ve kabul edemeyeceğim ifade tarzıyla yermesi beni rahatsız etti. Bu çalışmalarla kendince alay ederken içki masası, sarhoşluk gibi ayrıntılara girmesi düşünce sığlığı yaratmış. Özellikle kelime kökeni alanında bilimsel bir insan olarak yaptığı çalışmaları takdire değer. Siyasal görüşlerini araya sıkıştırırken keşke daha bilimsel düzeyde Atatürk’ü eleştirebilseymiş. Zira kendisi de okurlarından eleştiri alırken aynı bilimsel düzeysizlikle yüz yüze kalabiliyor. Kitabının ikincisini de satın aldım. Okumaya başladım.

10- Nar Ağacı

Yazar Nazan BEKİROĞLU, Balkan Savaşları’nı roman olarak tüm detayıyla anlatıyor. Tarihe ilgisi olanlar sıkılmadan okuyabilirler.

11- Bab-ı Esrar

Ahmet ÜMİT de tarihi olay ve kişileri roman içerisinde anlatan yazarlardan. Bab-ı Esrar romanında Mevlevilik’i, Şems-i Tebriz ve Mevlana’yı öğreniyorsunuz.

12- Serenad

Zülfü LİVANELİ bu romanında yine yakın tarihten gerçek bir olaya dayanarak bizlere öğretiyor. 2. Dünya Savaş’ında İstanbul’a kaçanların Struma adlı gemide yaşadıkları. Bu geminin sanırım belgeseli de varmış. Henüz izlemedim.

13- Karanlık An (İngilizce orijinal adı The Dark Moment)

Ann Bridge, Türkiye tecrübeleriyle harmanlayarak bir yabancının gözüyle Kurtuluş Savaşımız’ı 1952’de yazıp anlattığı roman.

14- Berenis’in Saçları, Denis GUEDJ (Orijinal: “Les Cheveux De Berenice”)

İskenderiye Kütüphanesinin kuruluşunu ve bunun yanında birçok ilginç bilgiyi anlatıyor. Git gide ilginçleşiyor. Dünyanın çevresinin uzunluğunun nasıl hesaplamışlar onu da öğrendim:)

15- Kelimebaz-2, Sevan NİŞANYAN

Dilimizdeki birçok kelimenin ilginç arkeolojik tarihini titiz çalışmalarıya sunmuş Nişanyan. Çok ilginç kelime hikayeleri var. İnanılmaz bağlantılar kuruyor diller arasında kelime alışverişiyle ilgili.

16- Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali

Bir Türk yazardan böyle tutarlı, böyle güzel sonu olan roman bulmak zor dediler, okudum ben de bir solukta okudum.

17- Bunun adı Findel, Andrew Clements

Dil nasıl gelişir, kelimeler nesneler karşılık olarak nasıl bulunur ilginç bir şekilde anlatıyor. “Öğretmen Dünyası” dergisi temmuz-ağustos 2014 sayısı çok güzel tanıtmış. Hemen sipariş ettim, aldım, okudum. Çok hoş bir kitap. Ortaokul’da çocukların severek okuyabileceği bir kitap aynı zamanda. Kategori olarak çocuk kitabı ama içeriği herkese hitap ediyor. İşte kendi arka kapak yazısından bir bölüm: “Andrew Clements’in bu romanında; bir dilin canlılığını nasıl koruduğunu, yeni sözcüklerle nasıl zenginleştiğini, dil kurallarının anlamını sorguluyor. Çocukları araştırmaya, proje geliştirmeye, eleştirel düşünmeye özendiren bir başyapıt.”

18- 1984, George ORWELL

1984’ün 90’larda filmini izlemiştim. Kitabını ne zamandır okumak istiyordum ve okudum. İngilizce orijinalini okudum. Çok beğendim tavsiye ederim. Filmini de daha bilinçli izleme fırsatım oldu tekrardan.

19- Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Grigory PETROV
Yeni okudum daha. Atatürk’ün tavsiye ettiği bir kitap. Özellikle Gençlerin okuması gerekir. İçindeki fikirler daha çok onlar için yeni ve motive edici olacaktır çünkü.

ŞU AN OKUMAKTA OLDUĞUM KİTAPLAR:

OKUMAYI PLANLADIĞIM KİTAPLAR:

1- Türlerin Kökeni, Charles DARWIN (Orijinal: “The Origin of Species”)

Evrimi bir de doğrudan DARWIN’in kaleminden okumak istiyorum.

Bu yazıya benzer İzlediğim Filmler paylaşımım için tıklayın